Ana içeriğe atla

Avrupa Gönüllü Hizmeti Yapmalı Mıyım? Karşılaştığım Sorular


Brugge-Belçika
Brugge-Belçika, 2020

Merhabalar,

Bu yazımda 'Avrupa Dayanışma Programı kapsamında gönüllülük yapmalı mıyım?' sorusuna cevap arayacağız :)

Bu soru karşımıza programı inceleyip acaba katılsam mı, ama okulum var, işim var, işsizim, şu an zaman/para kaybı olabilir gibi düşünceler içerisindeyken karşımıza çıkıyor.

Kendi deneyimimden yola çıkarak biraz anlatmak istiyorum. Erasmus öğrenci değişim programıyla üniversitenin son sınıfının güz döneminde yolum Budapeşte'ye düştü. Burada belirtmeliyim ki kesinlikle öğrenci değişim programına katılın. Mezuniyetten sonra iş arayışım devam ederken Avrupa özlemim de kendisini gösteriyordu. Sanırım o sıralarda karşılaştım bu programla. Gönüllülük kavramıyla ilgili bilgim yoktu, benim derdim tekrar gezebilmekti :) Halbuki bugün baktığımda ne kadar sığ düşündüğümü görebiliyorum, çünkü düşüncemin ve programın odak noktası gönüllülük olmalıydı. Neyse ki o dönemde eyleme geçmemiştim zaten. Çünkü artık mezundum ve para kazanmaya başlamam lazımdı, kendimce üzerime yüklediğim bir sorumluluk vardı. Bu konu böylece kapandı. 

Gel zaman git zaman derken 28 yaşında sezonluk olarak çalıştığım iş yerimden ayrılmıştım ve gelecek sezona kadar zamanım vardı. Sonra düşündüm; yaklaşık 5 aylık bir zamanım var, neler yapabilirim, kendime ne katabilirim, zamanı nasıl değerlendirebilirim, hayatın amacı ne, başkalarına ne gibi yardımlar yapabilirim diye düşündüm. Sonra aklıma Avrupa Gönüllü Hizmeti geldi. Keşke kısa dönem bir proje bulsam ve gitsem ne güzel olurdu diyerek, projeleri araştırmaya başladım. Baktığım ilanlar hep uzun dönemdi ve bu bana zaman açısından uymuyordu ama sonra 2 aylık bir proje ilanı gördüm. Konusu çocuklarla ilgiliydi. Europass formatında cv hazırladım ve kısa bir motivasyon mektubu yazdım. Böylece projeye başvurdum. Kendisi başvurduğum ilk ve tek projeydi, çünkü başka kısa dönem ilanı bulamamıştım. Ve 2 hafta sonra başvurduğum dernekten olumlu olduğuna dair bir mail aldım. Sırada ev sahibi organizasyonumla Skype mülakatı vardı. O da bitince artık evrakları toplamaya hazırdım.

İşte sonra sorular ve yorumlar başladı. Gelin göz atalım :)

-Gönüllülük projesi ne oluyor? 

-Ne yapacaksın? 

-Maaşın ne kadar olacak? 

-Maaş alamayacaksan neden bedava çalışıyorsun?

-İyi bari gezmiş olursun.

İşte bu gibi sorular ve yorumlar duydum pek çok kişiden. Aslında anlayabiliyorum çünkü gönüllülük kavramı bizler için yabancı. Çünkü biz temel ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışmaktan, başkalarına nasıl faydalı olabiliriz kısmına gelemiyoruz.

Kim derdi ki ben ip parkurunda asistan olacağım :)

Kısa dönem projemi bitirip gelince çalışmaya başladım. Ama bu sefer de aklımda uzun dönem projeye katılmak vardı. Kısa dönemde neyi isteyip istemediğimi görmüştüm ve uzun dönem için proje arayışına girdim. Yaşım da 29'a doğru yol alıyordu, yani 30 olmadan önceki son şansımdı bu :) Birçok projeye başvurdum ve bir tanesinden olumlu dönüş alıp, mülakatlarımızı gerçekleştirip gidişimi kesinleştirdim.

Sıra geldi bunu çevreme söylemeye, şak şak gelsin sorular ve yorumlar :D

-İşi bedava çalışmak için mi bırakacaksın?

-Ben sana verdikleri cep harçlığından daha fazla veriyim burada kal.

-Sana ne faydası olacak, işi neden bırakıyorsun böyle birşey için?

-Ne yapacaksın yani orda, ne işine yarayacak?

-Boşu boşuna çalışıp hem maaş almayacaksın hem sigorta günün dolmayacak.

-O kadar uzun süre aileni özlemeyecek misin?

-Boş işlerle uğraşıp durma kaç yaşındasın evlensene artık.

-Bedava gezme bulmuşsun kendine.

-Gönüllü olunca ne oluyor?

-İyi bari oradan birini bulursun daha da gelmezsin.

Gibi gibi ve daha sayamadığım benzer bir çok soru ve yorum :D


Bu noktada etrafınızdaki insanların yakınlık derecelerine göre söylediği sözler içinizin huzursuz hissetmesine sebep olabilir. Çünkü bizler insanız ve duygu durumumuz sabit değil. Bazen aile özleminden, bazen gelecek kaygısından, bazen sosyal çevremizdeki konumdan dolayı huzursuz hissedebilirsiniz. Hiç birine aldanmayın.

Sonuçta bu projelere başvururken sizin için neyin iyi neyin kötü olacağını biliyor olmalısınız. Bu sizin hayatınız. Yardımı olması açısından artı-eksi tablosu yapıp son kararınızı verebilirsiniz. Zaten bu kararı verince başvurmanızı tavsiye ederim. İçiniz ve motivasyonunuz tam olmadan başvurmayın projelere. Ondan sonra da kimse sizi yıldıramasın. Kazanımlarınız parayla, kariyerle ölçülemeyecek kadar değerli ve benzersiz olacak, gidip dönünce beni anlayacaksınız :)

Bu noktada sıkıntı yaşarsanız, destek bulmak isterseniz, iletişim formundan yazabilirsiniz.

Şimdi gelelim durumlara, özellikle uzun dönem düşünülüyorsa;

1) Öğrenciyim, okulumu dondurmama değer mi?

Öğrenciyken yapabileceğiniz pek çok şey var aslında. Kendi bulunduğunuz bölgedeki yerel derneklerde gönüllü olabilirsiniz, kulüplerde aktif görev alabilirsiniz, kendinizce çalışmalar organize edebilirsiniz. İlk defa yurtdışına çıkarak bu tür gönüllülük deneyimi yaşamak istiyorsanız kısa dönem ESC öneririm ilk olarak. Çünkü belki kendiniz de bilmiyor olabilirsiniz uzun dönemde sıkıntı yaşayıp yaşamayacağınızı. O yüzden bu sorunun cevabı sizde. 

Ama bence gönüllülük projelerinden önce, Erasmus staj ve öğrenim hareketliliğine katılmanızı öneririm. Work&Travel yapabilirsiniz. Zaten staj ve work&travel yaptığınızda 2 yazınızı geçirmiş oluyorsunuz. Bir de öğrenim hareketliliği olursa 1 dönem veya 2 dönem yabancı bir ülkede eğitim almış oluyorsunuz. Bunlar sizin yabancı bir ülkede nasıl hissettiğinizi, sorunlarla nasıl başa çıktığınızı, yabancı arkadaşlarla etkileşiminizi gösterecektir. 

Bu noktalarda baktınız ki sıkıntı yok ve gönüllü olma motivasyonunuz da var, kısa dönem ve uzun dönem yapabilirsiniz elbette. Hatta kısa dönem yaz dönemine denk gelirse, okulunuzdan da kaybınız olmaz. Mezun olduktan sonra iş bulma, çalışma derken bu kararı vermeniz daha zor olabilir.

2) Çalışıyorum, istifa etmeme değer mi?

Burada artı-eksi listesi işinizi çok kolaylaştıracak. Eğer içeride alacak yüklü tazminatınız yoksa, maaşınız çok yüksek değilse (ülkenin yarısının asgari ücret aldığını düşünürsek) projeye gitmeniz kesinleşmişse, kesinlikle değer. Orada alacağınız cep harçlığı, konaklama giderleri, yemek giderleri, halihazırda çalıştığınız yerden daha fazla olacaktır maddi açıdan. 30 yaşından sonra zaten katılamayacaksınız bu tür projelere, 65 yaşına kadar çalışmak zorunda olduğumuzu düşünürsek, geriye kalan 30 yıl boyunca zaten çalışacaksınız.

Bence istediğiniz bir proje bulup kabul aldıysanız, kesinlikle gidin.

3) İşsizim, iş bulup hayata atılmak daha doğru geliyor, gitmeye değer mi?

En değer olduğu dönem. Acil maddi ihtiyacınız yoksa, hiçbir masrafınız olmadan, harika bir deneyim yaşayacaksınız. Dönünce zaten çalışırsınız. Benim de işsiz kaldığım zamanlar oldu ve o zamanki düşüncem, iş bulup para kazanmam gerektiğiydi. Bu süreçte de zaman geçiyordu. Şimdiki aklım olsa kesinlikle o zamanlarımı yurtiçi-yurtdışı şeklinde değerlendirirdim. 

Bazen tek bir yöne bakıyoruz ve etrafımızda neler olduğunu göremiyoruz. Ya da isteklerimizin peşinden gidecek kadar sağlam bir karakterimiz olmuyor. Genç arkadaşlar için bu durum çok normal tabi ama durup düşünmek, en doğru kararı vermenize yardımcı olacaktır.

4) Beklediğim gibi olmazsa, değecek mi?

Değecek :D Projede sıkıntılar olabilir veya kalacağınız yerde sıkıntılar olabilir, bunun için seçeceğiniz projeyi iyice araştırmadan başvurmayın. Gönderen kuruluşunuzla da temasta olun, bu yüzden iyi bir gönderen kuruluş bulmak da çok önemli. Maalesef bazı duyduğum dernekler var, fondan yararlanmak için dernek kurup hiçbir şeyle ilgilenmiyorlarmış. Aynı şey ev sahibi kuruluş için de geçerli.

Projenin içeriğinden bağımsız olarak farklı bir ülkede bulunmak ve farklı kültürden insanlarla iletişime geçmenin öneminden bahsetmek istiyorum. Konfor alanımızdan çıkmadan, yeni şeyler öğrenmek pek hızlı olmuyor. Bu tür projelere katıldığınızda tamamıyle bambaşka yerde ve kişilerle olduğunuz için algılarınız hep açık olacak ve sürekli öğrenim halinde olacaksınız. Bence bu çok değerli. O yüzden her türlü değecektir. O kadar çok minik detay var ki, bunları yazarsam belki bir anlam ifade etmez ama biz vize almak için çok  uğraşan insanlarız ve halihazırda bunu elde etmiş Avrupa vatandaşlarının görmeye alışkın olduğu şeyler bizim için yenilik. O yüzden fayda-performans oranı yüksek :) Projenizden memnun olmasanız bile size çok şey katacaktır farkında olmadan.

Bunu kendimden örnek verebilirim, malum 2020 yılında salgın patlak verdi ve projenin içeriği çok değişti. Beklediğim gibi olmadı ama buna rağmen bir sürü kazanımım oldu. O yüzden hep iyi ki diyorum.

Sonuç olarak, deneyin, kaybedeceğiniz hiç bir şey yok :) Yeter ki amacınızla eylemleriniz aynı olsun.

Leuven-Belgium
Leuven
2020 yılında başka bir ülkede olmak daha da farklıydı :)


Sevgilerimle,

Meltem







Yorumlar